2003 yılında Can Yayınları'ndan çıkmış olan bu kitap, D&R'ın yaz indirimi sayesinde geçti elime. Sevgilinin Geciken Ölümü romanıyla tanımıştım Murat Gülsoy'u. Bu kitabını da alayım kötü çıkmaz dedim ve yanılmamışım.
Kitap dokuz öyküden oluşuyor, aslında on ama en son öykü Binbir Gece Mektupları'nı öykü olarak görmüyorum. Son yazı daha çok ilk dokuz öyküye gönderme yapan bir deneme veya mektuplar dizisi. Son yazıyı okuduktan sonra tekrar başa sarıp okuyasınız geliyor kitabı. Murat Gülsoy'un zekice kurgulanmış öykülerini yeniden okumak, Binbir Gece Mektupları ile bağdaştırmak istiyorsunuz.
Öykülerden en çok Asansör'ü beğendim. Bir adamın asansör fobisini anlatıyor. Elden Ele öyküsü de kurgu açısından güzel. Gülsoy'un psikoloji eğitimi almış olması kitaplarına da fazlasıyla yansımış, psikolojik çözümlemeler, gözlemler de ayrı güzel.
Ah bir de Sigarayı Bırakmanın En İyi Yolu’ndaki tarzı da epey değişik, günlük yazar gibi ama sonuçta yine döktürmüş Gülsoy. Yazdığımda oradan oraya atlayıp, sanki bir anda konudan kopan notlarım gibi olmuş:)
Öykü içinde öykü tadı, karakterlerin gayet sıradan ama bir o kadar da ilgi çekici olması, usta bir kalemin göstergesi bana göre.
Binbir Gece Mektupları 188 sayfa ve oldukça akıcı, rahatlıkla okunacak, okurken sizi düşündürecek ve kurgusundan zevk almanızı sağlayacak bir kitap. Öykülerden uzun uzun bahsedip özet vermeyeceğim. Hiç bir şey bilmeden okuyup tadını çıkarmanız tercihimdir.
Kitabı bitirdikten sonra indirimden bir başka Murat Gülsoy kitabı bulup aldım. Onu da kısa sürede okuyup, burada yorumlamayı umuyorum. Türk yazarlardan birisinin daha müdavimi olacağıma sevindim, elimizde olmayan Gülsoy kitapları da en kısa sürede temin edilip okunacak.
Yazar hakkında daha fazla bilgi ve yakın takip için blogunu ziyaret edebilirsiniz.
Sizlere de keyifli okumalar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder